- kılçıksız
- 1) не име́ющий косте́й
kılçıksız balık — ры́ба без косте́й
2) бот. безо́стый, без о́сти, без у́сиковkılçıksız buğday — безо́стая пшени́ца, спе́льта
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
kılçıksız balık — ры́ба без косте́й
kılçıksız buğday — безо́стая пшени́ца, спе́льта
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
kılçıksız — sf. Kılçığı olmayan Kılçıksız balık. Kılçıksız fasulye … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayşekadın — is., bit. b. Kılçıksız, lezzetli bir tür taze fasulye … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılıç balığı — is., hay. b. Kılıç balığıgillerden, burnunda kılıç biçiminde bir uzantısı bulunan, kılçıksız, eti beyaz ve lezzetli, iri bir balık (Xiphias gladius) … Çağatay Osmanlı Sözlük
köse buğday — is., bit. b. Başağı kılçıksız bir çeşit buğday … Çağatay Osmanlı Sözlük
palamut — 1. is., du, hay. b., Rum. Uskumrugillerden, ortalama 1 veya 2 kg gelen, eti esmer, büyüklüğüne göre çingene palamudu, torik, sivri, altıparmak, piçuta adlarını alan, kılçıksız ve pulsuz bir balık, sivri (Pelamys sarda) Birleşik Sözler çingene… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırık fasulyesi — is., bit. b. Dalları sırıkla desteklenerek yetiştirilen, ince, uzun, kılçıksız bir tür fasulye … Çağatay Osmanlı Sözlük